2 Aralık 2014 Salı

Günümüzde İK


Günmüzde İnsan Kaynakları hakkında söylentiler ve ön yargısal olarak bahsedilen bir çok kavram bulunmakta. Aslına bakılırsa, kimi zaman bir trend kimi zaman popüler kültürün iş hayatında yeni meslek dalı. Ancak özellikle belirtmek gerekirse, İnsan Kaynakları bir kalıba sıkıştırılamaz ve sınırları yoktur.

İnsan Kaynakları terimsel olarak bir organizasyondaki en üst yöneticiden, en alt kademede çalışan iş gücünü kapsar. Bu bireylerden, organizasyondaki işlevlerine göre alınabilecek optimum faydayı sağlamak amacıyla oluşturulacak bir sistemler bütünüdür. Sistem olarak adlandırmak belki doğru değil ancak; bir bütün göz önüne alındığında birbiriyle sistemsel bir şekilde bağlantılıdır İnsan Kaynakları süreçleri. Özetlemek gerekirse iş gücü potansiyelini ve verimliliği artırmak da diyebiliriz.

            Nitekim personel yönetimi tanımı örgüt içinde, gelişen ve değişen iş gücü çehresine bakıldığında yetersiz kalmış ve örgüt içi işlevi yetersiz kaldığı için İnsan Kaynakları Yönetimi bir üst basamak olarak doğmuştur. İşlevlerine bakıldığında sadece özlük işleri, bordrolama, ücret yönetimi, işe alım süreci ve seçme-yerleştirme gibi teknik görevler üstlenirken; İnsan Kaynakları Yönetimi daha farklı bir boyut kazandırmıştır organizasyon yapısına.

            İnsan Kaynakları, daha bütünleyici ve gövdeyi oluşturan bir yapı olmuştur ancak; işlevleri olmadan hiçbir zaman tam anlamıyla verimliliği sağlamayacaktır. Sadece bu şekilde düşünüldüğünde, İnsan Kaynakları yalnızca bir departman olmaktan öteye gidemeyecektir.

İnsan Kaynakları Yönetimi içinde bulunduğu organizasyon yapısına bağlı olarak, diğer yönetim sistemleri ile olan ilişkisinde gelişimini ve sürekliliğini istikrarlı bir şekilde devam ettirecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder