21 Temmuz 2012 Cumartesi

İŞ'te Sosyal Medya Kullanımı - 1

İş yerinde internet kullanırken her zamankinden daha dikkatli olmak gerekiyor. Çalışanlarının internetteki adımlarını takip eden şirketler kurumsal e-postaları da yakından izliyor. Peki özel hayat-kamusal hayat çizgisinin belirsizleştiği bu ortamda nelere dikkat edilmeli…



İŞYERİNDE SOSYAL MEDYA KULLANIMI VE HUKUKİ SORUNLAR

İşyerinde interneti kullanırken daha dikkatli olmamız gerekiyor. Birçok kurum, çalışanların internette hangi sitelere girdiğini, neler yaptığını takip ediyor, kurumsal e-posta adresinden yapılan görüşmeleri izliyor. Bu da özel ve kamusal hayat ayrımının iyi yapılması gerektiğini gösteriyor. İş amaçlı kullanım dışında internette gezinen çalışanlarını kovan şirketler bile var.
Bilgisayarın, internetin ve sosyal medyanın hayatımıza girmesi hukuki sorunları da beraberinde getirdi. Sosyal medya kullanımı ile ilgili hukuki sorunlar sıkça gündeme geliyor ve özellikle çalışanların bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor.

Çalışanların ifade özgürlüğü ve sadakat yükümlülükleri sosyal medyanın kullanım sürecinde karşı karşıya kalabiliyor. Hatta Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Virginia’da bir okulda yaptığı konuşmada gençlere “Eğer Facebook kullanıyorsanız, dikkatli olun, bu er ya da geç sizin aleyhinize sonuç doğurabilir” dedi. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Erdem Özdemir, internetin çalışma hayatına girmesi ile birlikte özellikle iki noktada tartışmaların yoğunlaştığını söylüyor: İşverenin denetim hakkı ve işçinin özel amaçlı kullanım özgürlüğü. ABD’de Amerikan İdareciler Birliği (AMA) tarafından yapılan bir araştırma, işverenlerin yüzde 77,7′sinin işçilerin telefon görüşmeleri, e-posta, internet bağlantılarını ve bilgisayarları üzerindeki dosya ve verilerini kaydettiğini ve gözetlediğini ortaya koydu. Sadece Amerika değil, dünyanın bir çok ülkesinde durum benzer şekilde.



İşe alımda İK’cılar sosyal medyadan faydalanabilir mi?
İnternet ve sosyal medya kullanımının hukuk alanına yansıyan ilk önemli örneğinin Amerika’da görüldüğünü belirten Özdemir, kimya şirketi Dow’un 2000 yılında, internetin mesleki amaç dışı kullanımı ve özellikle pornografik içerikli sitelere girilmesi nedeniyle 50 işçinin işten çıkarıldığını, 200 işçinin de disiplin cezasına çarptırıldığını söylüyor. Doküman teknolojisi şirketi Xerox, 40 işçisini zamanlarının çoğunu pornografik içerikli sitelerde ve alışveriş sitelerinde geçirdiği gerekçesiyle işten çıkardı. Bu olaylar karşısında, Amerikan Yüksek Mahkemesi internet ve özel amaçlı kullanım konusunda katı bir tavır aldı.

Türkiye’de ise iş kanunlarımızda bu konuda özel bir düzenleme yok. Yargıtay, işçinin, işverenin açıkça yasaklamasına rağmen internetin özel amaçlı kullanımında önceden ihtara gerek olmaksızın iş sözleşmesinin feshedilebileceğini kabul etti. Yargıtay, işçinin pornografik resimleri videoları işletmenin veri taşıyıcısına indirmesi ve yüklemesi halinde ihtara gerek olmaksızın iş sözleşmesinin sona erdirilebileceğine de hükmetti.
Sosyal medya kullanımının çalışma hayatı bakımından çok farklı boyutları olduğunu belirten Özdemir: “Tartışılan sorulardan biri de sosyal medyadan alım süreçlerinde yaralanılıp yararlanılamayacağı. Ülkemizde özel bir düzenleme yok. Fransa’da kanuna göre işe alım teknikleri izlenen amaca uygun olmalı. Yine, işçinin haberi olmadan kendisi hakkında bilgi toplanmasına ilişkin sınırlar, işyeri komitesinin bilgilendirilmesi gibi konular açıkça kanunla düzenlenmiş durumda. Sosyal ağlar işçinin kökeni, aile yapısı, ilişki durumu hakkında bilgi sahibi olunması, dolayısıyla işçinin özel yaşam alanına girilmesi noktasında ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Fransa’da 14 Kasım 2010′da bu konuda işe alım şirketleri ve sendikalar arasında özel bir anlaşma imzalandı (Medef, APEC, ANDRH, Syntec Recrutement, Viadéo). Burada şansların eşitliği ve ayırımcılığın önlenmesi hususu vurgulandı.”


(Alıntıdır - Zeynep Mengi/YenibirİŞ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder